BENİM EFSANEM

SITKI CANEY
BENİM EFSANEM
 
aralayabilsem kendimi yeni bir fısıltıya
atım kaybolur ve gülüşlerim
ömrüm kara bir suya

sonunda gösterdi  yaralarını dünya
içimde birer kabarcık girdiğim ırmaklardan
bir kızın göğsünü gördüm utandım
arsız ve yorgun
kendime hükümdardım

koşardım ıssız sokaklardan hayatın açıklarına
düşerdi ergenliğime çocuk dağlarım
gece ve hüzün çadırları önünde eğilirdim kedere
büyürdü dünya rüzgar ve yıldızlar
artardı suyun sesi sonra yürürdüm
susardı kendini geceye açan kızlar

birdenbire oldu ya gök ya babam
belki de tarih dağıttı beni buraya düştüm
ne kadar çok insan var ne kadar çok sevdiğim
bu alabalıklar bu ürkek yalnızlık
böylece gitgide…
ah delilik, hep resminle gülüştüm

açılıp kapandı zaman
kapandı çiçekten sepetlerim, ne ırmağın ateşi, ne saralı kardeşim
yoklar tayımı rüzgar aldı, ben kimim
oğlum kuşları sorup duruyor, dağları
şiirler yazıyorum utanmadan sevdiğim

söyle bir yürek yeniden döner mi kendi dağına
olan olmuşsa, bir hainlik
karışmışsa acının karanlığına

ama dağlarımda körpe gelincikler
dünyayı kışkırtmak için uzayacaklar
uykuda şehrin duacıları
yapma çocuklar
oyuncaklar

indim atımdan bir yokluğa bağdaş kurup oturdum
sevdamı dağlara vurdum haber umdum denizden
gönlümde bir gelincik eğnimde hayat kirpiklerimde tütsü
ki bu yüzden konuşmadım herşeyi
bu yüzden gizli kaldı şairlerin öyküsü

kendime hükümdardım
kendi tasımdan tadardım bütün suları
sevdim mi dehşet severdim bozulurdu büyüler
ağır acılarla bölerdim uykuları

aralayabilsem kendimi yeni bir fısıltıya
sürer hükmünü sevda yürek çıldırır artık
bendim sevdiğim dudaklarını göverten sızı
gözlerindeki gözlerindeki karanlık

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir